Blog

  • Antalya İzmir Tatil Otel Fiyatları Setur Trivago Hotels Trivago11

    7 yaşındaki Melis’in acil serviste fe-ci ö-lümü: Boğaz ağrısı şikayetiyle gitmişti, ‘antibiyotik iğnenin’ ardından hayatını kaybetti… Meğerse çok farklıymış…

    Amasya’da boğaz ağrısı şikayetiyle acil servise götürülen 7 yaşındaki Melis, başlanan tedavisinin ardından fenalaşarak aynı poliklinikte hayatını kaybetti. Amasya Valiliği, ş-ok ö-lüm sonrası adli ve idari soruşturma başlatıldığını duyurdu.

    Edinilen bilgiye göre, boğaz ağrısı şikayeti dolayısıyla öğretmen olan babası Çağlar Kıymet tarafından Amasya Üniversitesi Sabuncuoğlu Şerefeddin Eğitim ve Araştırma Hastanesi Şehit Jandarma Uzman Çavuş Kadir Çakı Semt Polikliniği’ne götürülen ilkokul 2. sınıf öğrencisi Melis Kıymet, burada uygulanan tedavinin ardından rahatsızlandı.

    KURTARILAMADI
    Durumu ağırlaşan çocuk yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kızının durumunun ağırlaştığını görev yaptığı okulda öğrenen anne Nuran Zehra Kıymet, hemen hastaneye koştu. Çocuklarının ölüm haberi, genç anne ve babayı yasa boğdu.

    Çocuğun cenazesi otopsi için Amasya Üniversitesi Sabuncuoğlu Şerefeddin Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna götürüldü. Acılı anne ve baba morgun önünde gözyaşı döktü. Biricik kızına yeni yıl hediyesi olarak akıllı saat alan acılı annenin “Beni yavrumun yanına alın” diye seslenmesi yürekleri dağladı.

    ‘ADLİ VE İDARİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI’
    Amasya Valiliği olayın ardından adli ve idari soruşturma başlatıldığını açıkladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “30 Aralık 2022 günü Amasya Üniversitesi Sabuncuoğlu Şerefeddin Eğitim ve Araştırma Hastanesi Şehit Jandarma Uzman Çavuş Kadir Çakı Semt Polikliniği’nde yaşanan bir olayda 7 yaşındaki çocuğumuzun yapılan tıbbi müdahale sonrası hayatını kaybettiği iddia edilmiştir. Yaşanan şüpheli ölüm olayı ile ilgili olarak Amasya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturma başlatılmış olup, konunun araştırılması için Valiliğimizin talimatıyla idari soruşturma da başlatılmıştır. Vefat eden çocuğumuza Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına baş sağlığı diliyoruz.”

  • Antalya İzmir Tatil Otel Fiyatları Setur Trivago Hotels Trivago8

    Alzheimer, çağımızın en önemli sağlık sorunlarından biri olarak her geçen gün daha fazla insana dokunuyor. Unutkanlık, odaklanma problemleri ve günlük yaşam aktivitelerinde zorlanma ile kendini gösteren bu hastalık, genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkıyor. Ancak uzmanlara göre Alzheimer’ın belirtileri aslında hastalık tanısından yıllar önce ortaya çıkabiliyor. Amerika’da yapılan bazı araştırmalar, Alzheimer’ın ilk izlerinin 6 yıl öncesinden fark edilebildiğini gösteriyor.

    Alzheimer’ın İlk İşaretleri

    Hastalığın ilk dönemlerinde küçük unutkanlıklar masum gibi görünebilir. Ancak özellikle yakın hafızada yaşanan kayıplar, sık kullanılan eşyaların yerini hatırlayamama, kelime bulmada zorluk ve zaman kavramını karıştırma gibi durumlar Alzheimer’ın erken uyarıları olabilir. Bu belirtiler çoğu zaman yaşlanmanın doğal bir parçası gibi algılansa da, aslında hastalığın ilerlemesini önceden fark etmek için önemli sinyallerdir.

    Hafızayı Güçlendiren Doğal Destekler

    Bilim insanları, yaşam tarzı değişikliklerinin ve doğru beslenmenin Alzheimer riskini azaltmada önemli rol oynadığını vurguluyor. Özellikle antioksidan bakımından zengin besinler, beyin hücrelerini koruyarak hafızayı güçlendiriyor.

    Kakao ve Çekirdekleri

    Yapılan bazı çalışmalarda, kakao çekirdeklerinde bulunan flavonoidlerin hafıza üzerinde olumlu etkiler yarattığı görülüyor. Flavonoidler beyin damarlarını genişleterek kan akışını artırıyor, bu da öğrenme ve hatırlama becerilerini güçlendiriyor. Düzenli olarak bitter çikolata ya da doğal kakao tüketen kişilerin zihinsel fonksiyonlarında daha iyi performans gösterdiği tespit edilmiştir.

    Ceviz ve Fındık

    Omega-3 yağ asitleriyle dolu olan ceviz, beyin sağlığını destekleyen en önemli kuruyemişlerden biridir. Aynı şekilde fındık ve badem de E vitamini açısından zengin olduğu için hafızayı korumada önemli rol oynar.

    Meyve ve Sebzeler

    Yaban mersini, böğürtlen ve çilek gibi koyu renkli meyveler, güçlü antioksidanları sayesinde beyin hücrelerini korur. Ispanak, brokoli ve havuç gibi sebzeler de beyin fonksiyonlarının canlı kalmasına katkı sağlar.

    Yaşam Tarzı Önerileri

    Alzheimer’dan korunmak için yalnızca beslenmeye değil, genel yaşam tarzına da dikkat etmek gerekiyor. Düzenli egzersiz, kaliteli uyku ve zihinsel aktiviteler (bulmaca çözmek, kitap okumak, yeni bir dil öğrenmek) beynin diri kalmasına yardımcı olur. Ayrıca sosyal ilişkilerin güçlü tutulması da beyin sağlığı üzerinde olumlu etkiler yaratır.

    Sonuç

    Alzheimer, erken fark edildiğinde etkileri yavaşlatılabilen bir hastalıktır. ABD’li uzmanların da vurguladığı gibi, ilk belirtiler genellikle tanıdan yıllar önce kendini göstermeye başlar. Bu nedenle hafızayla ilgili şikayetleri ciddiye almak büyük önem taşır.

    Öte yandan beslenmede yapılacak küçük değişiklikler, beyin sağlığını uzun yıllar korumaya yardımcı olabilir. Kakao çekirdekleri, ceviz, yaban mersini ve yeşil yapraklı sebzeler gibi gıdaları düzenli olarak tüketmek, adeta beynimize doğal bir zırh kazandırır.

    Unutmayalım ki güçlü bir hafıza, yalnızca genetik mirasla değil, bilinçli yaşam alışkanlıklarıyla da inşa edilir. Bugünden atılacak küçük adımlar, gelecekte sağlıklı ve unutulmaz anılarla dolu bir yaşamın kapısını aralayabilir.

  • Antalya İzmir Tatil Otel Fiyatları Setur Trivago Hotels Trivago4

    Zencefil, tarih boyunca hem mutfaklarda hem de şifa amaçlı kullanılan en popüler bitkilerden biri olmuştur. Çay olarak içilen, baharat şeklinde yemeklere katılan veya taze kök halinde tüketilen zencefil, bağışıklık güçlendirici, mideyi rahatlatıcı ve iltihap azaltıcı etkileriyle bilinir. Ancak her faydalı besinde olduğu gibi zencefilin de bazı kişiler için riskli olabileceği unutulmamalıdır. Özellikle bazı hastalıklara sahip bireylerin zencefil tüketimine dikkat etmesi gerekir.

    Zencefilin Genel Faydaları

    Zencefil, içerdiği biyoaktif bileşikler sayesinde sindirim sistemini destekler, mide bulantısını azaltır ve soğuk algınlığı dönemlerinde bağışıklık sistemine destek olur. Antiinflamatuar özellikleri sayesinde eklem ağrılarını hafifletebilir, kan dolaşımını düzenlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca metabolizmayı hızlandırıcı etkisiyle kilo kontrolüne de katkı sağladığı düşünülür.

    Ancak tüm bu olumlu özelliklerine rağmen, bazı sağlık durumlarında zencefilin tüketilmesi önerilmez. Çünkü zencefil, kanı sulandırıcı, tansiyonu düşürücü veya mideyi uyarıcı etkiler gösterebilir. Bu nedenle belirli hastalıklara sahip kişiler için riskler doğurabilir.

    Zencefilin Tüketilmemesi Gereken 5 Hastalık

    1. Kan Pıhtılaşma Bozuklukları

    Zencefilin kan sulandırıcı etkisi vardır. Bu özellik, sağlıklı bireylerde dolaşımı desteklerken, pıhtılaşma sorunu yaşayan kişilerde kanamayı artırabilir. Hemofili gibi hastalıklarda veya kan sulandırıcı ilaç kullanan bireylerde zencefil tüketimi riskli olabilir.

    2. Düşük Tansiyon (Hipotansiyon)

    Zencefil, damar genişletici ve tansiyon düşürücü etkilere sahiptir. Yüksek tansiyon hastaları için faydalı olabileceği düşünülse de, tansiyonu normalden düşük olan kişilerde baş dönmesi, halsizlik ve bayılma gibi sorunlara yol açabilir.

    3. Şeker Hastalığı (Diyabet)

    Zencefil kan şekerini dengeleyici özelliklere sahiptir. Ancak diyabet tedavisinde kullanılan ilaçlarla birlikte tüketildiğinde kan şekerinin fazla düşmesine neden olabilir. Bu durum hipoglisemi riskini artırır. Bu nedenle diyabet hastalarının zencefil tüketmeden önce mutlaka doktorlarına danışmaları gerekir.

    4. Safra Kesesi Taşları

    Zencefil, safra akışını hızlandırıcı etkilere sahip olabilir. Safra taşı bulunan kişilerde bu durum taşların hareket etmesine ve sancılı ataklara yol açabilir. Safra kesesi sorunu yaşayanların zencefil tüketiminden uzak durmaları tavsiye edilir.

    5. Mide ve Bağırsak Sorunları

    Zencefil çoğu kişide mideyi rahatlatırken, gastrit veya reflü gibi mide asidiyle ilişkili hastalıklarda şikâyetleri artırabilir. Mide asidini uyaran etkisi, yanma ve ekşime gibi sorunları daha da kötü hale getirebilir. Bu nedenle mide hassasiyeti olan kişiler zencefil tüketiminde dikkatli olmalıdır.

    Kimler Dikkatli Olmalı?

    Hamile kadınlar, özellikle gebeliğin son aylarında zencefil tüketimini sınırlandırmalıdır. Çünkü zencefil rahim kasılmalarını tetikleyebilir. Ayrıca emziren anneler, küçük çocuklar ve kronik hastalığı olan bireyler zencefili düzenli kullanmadan önce mutlaka doktora danışmalıdır.

    Sonuç

    Zencefil, şifa dolu bir bitki olsa da “herkese iyi gelir” demek doğru değildir. Kan pıhtılaşma bozukluğu, düşük tansiyon, diyabet, safra kesesi taşı ve mide sorunları gibi hastalıkları olan kişilerde zencefil faydadan çok zarar getirebilir. Dolayısıyla bu beş hastalıktan biri sizde varsa, zencefili günlük beslenmenize eklemeden önce doktor görüşü almak en güvenli yoldur.

    Unutulmamalıdır ki, bitkisel ürünler de ilaçlar gibi güçlü etkilere sahip olabilir. Doğru kişide şifa olan zencefil, yanlış kişide risk yaratabilir. Sağlıklı ve bilinçli bir yaşam için bitkisel gıdaları tüketmeden önce kendi sağlık durumunuzu göz önünde bulundurmanız gerekir.

  • Setur trivagoo bursa kis trivaigo tatil uludag bungalov palandoken kar kis otel hotel Tur

    Zencefil, tarih boyunca hem mutfaklarda hem de şifa amaçlı kullanılan en popüler bitkilerden biri olmuştur. Çay olarak içilen, baharat şeklinde yemeklere katılan veya taze kök halinde tüketilen zencefil, bağışıklık güçlendirici, mideyi rahatlatıcı ve iltihap azaltıcı etkileriyle bilinir. Ancak her faydalı besinde olduğu gibi zencefilin de bazı kişiler için riskli olabileceği unutulmamalıdır. Özellikle bazı hastalıklara sahip bireylerin zencefil tüketimine dikkat etmesi gerekir.

    Zencefilin Genel Faydaları

    Zencefil, içerdiği biyoaktif bileşikler sayesinde sindirim sistemini destekler, mide bulantısını azaltır ve soğuk algınlığı dönemlerinde bağışıklık sistemine destek olur. Antiinflamatuar özellikleri sayesinde eklem ağrılarını hafifletebilir, kan dolaşımını düzenlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca metabolizmayı hızlandırıcı etkisiyle kilo kontrolüne de katkı sağladığı düşünülür.

    Ancak tüm bu olumlu özelliklerine rağmen, bazı sağlık durumlarında zencefilin tüketilmesi önerilmez. Çünkü zencefil, kanı sulandırıcı, tansiyonu düşürücü veya mideyi uyarıcı etkiler gösterebilir. Bu nedenle belirli hastalıklara sahip kişiler için riskler doğurabilir.

    Zencefilin Tüketilmemesi Gereken 5 Hastalık

    1. Kan Pıhtılaşma Bozuklukları

    Zencefilin kan sulandırıcı etkisi vardır. Bu özellik, sağlıklı bireylerde dolaşımı desteklerken, pıhtılaşma sorunu yaşayan kişilerde kanamayı artırabilir. Hemofili gibi hastalıklarda veya kan sulandırıcı ilaç kullanan bireylerde zencefil tüketimi riskli olabilir.

    2. Düşük Tansiyon (Hipotansiyon)

    Zencefil, damar genişletici ve tansiyon düşürücü etkilere sahiptir. Yüksek tansiyon hastaları için faydalı olabileceği düşünülse de, tansiyonu normalden düşük olan kişilerde baş dönmesi, halsizlik ve bayılma gibi sorunlara yol açabilir.

    3. Şeker Hastalığı (Diyabet)

    Zencefil kan şekerini dengeleyici özelliklere sahiptir. Ancak diyabet tedavisinde kullanılan ilaçlarla birlikte tüketildiğinde kan şekerinin fazla düşmesine neden olabilir. Bu durum hipoglisemi riskini artırır. Bu nedenle diyabet hastalarının zencefil tüketmeden önce mutlaka doktorlarına danışmaları gerekir.

    4. Safra Kesesi Taşları

    Zencefil, safra akışını hızlandırıcı etkilere sahip olabilir. Safra taşı bulunan kişilerde bu durum taşların hareket etmesine ve sancılı ataklara yol açabilir. Safra kesesi sorunu yaşayanların zencefil tüketiminden uzak durmaları tavsiye edilir.

    5. Mide ve Bağırsak Sorunları

    Zencefil çoğu kişide mideyi rahatlatırken, gastrit veya reflü gibi mide asidiyle ilişkili hastalıklarda şikâyetleri artırabilir. Mide asidini uyaran etkisi, yanma ve ekşime gibi sorunları daha da kötü hale getirebilir. Bu nedenle mide hassasiyeti olan kişiler zencefil tüketiminde dikkatli olmalıdır.

    Kimler Dikkatli Olmalı?

    Hamile kadınlar, özellikle gebeliğin son aylarında zencefil tüketimini sınırlandırmalıdır. Çünkü zencefil rahim kasılmalarını tetikleyebilir. Ayrıca emziren anneler, küçük çocuklar ve kronik hastalığı olan bireyler zencefili düzenli kullanmadan önce mutlaka doktora danışmalıdır.

    Sonuç

    Zencefil, şifa dolu bir bitki olsa da “herkese iyi gelir” demek doğru değildir. Kan pıhtılaşma bozukluğu, düşük tansiyon, diyabet, safra kesesi taşı ve mide sorunları gibi hastalıkları olan kişilerde zencefil faydadan çok zarar getirebilir. Dolayısıyla bu beş hastalıktan biri sizde varsa, zencefili günlük beslenmenize eklemeden önce doktor görüşü almak en güvenli yoldur.

    Unutulmamalıdır ki, bitkisel ürünler de ilaçlar gibi güçlü etkilere sahip olabilir. Doğru kişide şifa olan zencefil, yanlış kişide risk yaratabilir. Sağlıklı ve bilinçli bir yaşam için bitkisel gıdaları tüketmeden önce kendi sağlık durumunuzu göz önünde bulundurmanız gerekir.